Yaşadığımız toplumsal çürümeyi gözler önüne seren olaylar, art arda yaşanmaya devam ediyor. Mahallelerimizde patlayan doğal gaz boruları, madenlerdeki göçükler, otel yangınları... Düzen çürüdükçe gündelik hayatımız altüst oluyor. Ancak düzenin aktörleri, sermaye sınıfının temsilcileri, kendilerine yeni yağmalanacak alanlar yaratma telaşıyla göbeklerini kaşımaya devam ediyor. Onlar için kaç kişinin, ne zaman ve nasıl öldüğünün bir önemi yok. Tek dertleri, önlerindeki yemeği bitirip daha fazlasına ulaşmak. Bu düzende yaşanan her olay, biz emekten yana olanlar için çözülmesi gereken bir sorundur ve bu sorunların ötesine geçmek için bütünlüklü bir mücadele vermek zorundayız.
Bilim ve Mühendisliğin Sömürüsü
Sermayenin çıkarı için bilimi ve mühendisliği yeniden dizayn eden bu düzen, kendi kadro kaynaklarını yaratıyor ve mühendisliğin toplumsal sorunlardan uzaklaşmasına neden oluyor. Denetim mekanizmaları ortadan kalkıyor, bilim ve mühendislik sömürü düzeninin çizdiği sınırlar içerisinde icra ediliyor. Bunun sonucunda işsiz mühendis yığınları yaratılıyor ve bilim, mühendislik ket vurulan bir alana dönüşütürülüyor.
Tarihsel Dönemlerin Mücadele Hattı
Her tarihsel dönem, kendine özgün koşulları çıkarır ve mücadele hattını belirler. Ancak ölümün bu kadar kolaylaştığı, yoksulluğun meşru kılındığı, denetim mekanizmalarının cüzdan aralarına sıkıştığı bu dönemde, mühendisliğin kaderi sermaye sınıfının eline bırakılamaz. Bilimi ve tekniği yalnızca emekçi halkın çıkarları için kullanacak mühendislerin, bu kabuğu kırma vaktidir. Fabrikada, şantiyede ve ofiste emeğin sözünü söylemek için yan yana gelme zamanıdır.
2025: Mücadele Yılı
2025 yılı, yaşamımızın her alanına hoyratça saldıran bu düzen içinde, emeğin yanında olan mühendisler için mücadele yılı olmak zorundadır. Bu düzen, sıradan ıstırapları olağanlaştırarak toplumsal şuursuzluğu derinleştiriyor. Ancak dayanışma ve ortak akılla bu sıkışmış düzeni kırmak elimizdedir. Şimdi dayanışma zamanı; dayanışma, mühendislik etiğinin ayrılmaz bir parçasıdır. "Bir mühendis, tek başına ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, asıl gücünü örgütlü yapının bir parçası olduğunda keşfeder. Çünkü birey olarak duyulması zor olan sesler, örgütlü bir yapı içinde yankılanarak güce dönüşür." (Mühendislik ve Mimarlık Öyküleri, Cilt 3)
Halkın Mühendislerinin Görevi : BİR ADIM İLERİ !
Toplumsal muhalefetin, bugün düzen içi aktörlerle uzlaşı siyaseti yerine, emekten yana olan halkın mühendisleri bulunduğu alanlara kök salmalı ve bu düzeni değiştirmek için yol alınmalıdır. Halkın mühendislerinin yolu artık daha keskindir. Bir adım ileri! Bir adım daha bilinçli, bir adım daha dayanışmaya yakın! Bugün, geleceğimizi ellerimize almak için birlikte yürüme zamanıdır!