Okunan basın açıklamasında, Bizler, Ulaştepe ve Hürriyet Mahallesi’nde yaşayan kadınlar olarak, kadına yönelik şiddetin her geçen gün artarak devam etmesine karşı sesimizi yükseltiyoruz. Ülkemizde her gün en az 3 kadın, erkek şiddetiyle yaşamını yitiriyor. Kendi evlerimizde, sokaklarımızda, iş yerlerimizde can güvenliğimizden endişe ederek yaşıyoruz. Artık yeter! Biz, hayatta kalmak için değil, özgürce yaşamak için mücadele ediyoruz.
Son zamanlarda yaşanan kadın cinayetleri, bu şiddetin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Daha geçtiğimiz Temmuz ayında Denizli’de Emine Gökkız, Hazal Alakuş, Muğla’da Sinem Kaplan erkekler tarafından öldürüldü. Kocaeli'nde evladımız Ayşegül ve kardeşimiz Tülay yanı başımızda öldürüldü. Bitti mi bu katliyam bitmedi! Bu hafta 2 gencecik yaşam Ayşenur ve İkbal bu sistemin yarattığı bir cani tarafından katledildi. En acı örneklerden biri de İikbal oldu; kafası kesilerek katledildi. Bu cinayetler, psikolojik sorunları olan “cani”ler tarafından değil; kadınlara yönelik şiddetin cezasız kalmasıyla cesaret bulan, eril düzenin koruduğu faillerdir. Faillerin "tekil" ya da "marjinal" bireyler olarak sunulması, gerçekliği örtbas etmektedir. Bu bir sistem sorunudur ve bizler bu sistemin kökten değişmesini talep ediyoruz.
Hayatımızı ve geleceğimizi güvence altına almak için etkin yasalar ve bu yasaların tam anlamıyla uygulanması zorunludur. Kadınların yaşamak için değil, eşit ve özgür bireyler olarak var olmak için mücadele etmesi gereken bir toplumda, önleyici ve koruyucu tedbirler derhal hayata geçirilmelidir. 6284 sayılı yasa tam anlamıyla uygulanmalı, kadınların koruma talepleri geçiştirilmeli ve failler caydırıcı cezalara çarptırılmalıdır.
Bizler, Ulaştepe ve Hürriyet Mahallesi kadınları olarak, kadına yönelik şiddetin son bulması, yasaların kadınları gerçekten koruyacak şekilde uygulanması ve faillerin cezasız kalmaması için buradayız. Hep birlikte, korkmadan, özgürce yaşayabileceğimiz bir dünya inşa edene kadar mücadelemize devam edeceğiz!'' denildi.
Son zamanlarda yaşanan kadın cinayetleri, bu şiddetin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Daha geçtiğimiz Temmuz ayında Denizli’de Emine Gökkız, Hazal Alakuş, Muğla’da Sinem Kaplan erkekler tarafından öldürüldü. Kocaeli'nde evladımız Ayşegül ve kardeşimiz Tülay yanı başımızda öldürüldü. Bitti mi bu katliyam bitmedi! Bu hafta 2 gencecik yaşam Ayşenur ve İkbal bu sistemin yarattığı bir cani tarafından katledildi. En acı örneklerden biri de İikbal oldu; kafası kesilerek katledildi. Bu cinayetler, psikolojik sorunları olan “cani”ler tarafından değil; kadınlara yönelik şiddetin cezasız kalmasıyla cesaret bulan, eril düzenin koruduğu faillerdir. Faillerin "tekil" ya da "marjinal" bireyler olarak sunulması, gerçekliği örtbas etmektedir. Bu bir sistem sorunudur ve bizler bu sistemin kökten değişmesini talep ediyoruz.
Hayatımızı ve geleceğimizi güvence altına almak için etkin yasalar ve bu yasaların tam anlamıyla uygulanması zorunludur. Kadınların yaşamak için değil, eşit ve özgür bireyler olarak var olmak için mücadele etmesi gereken bir toplumda, önleyici ve koruyucu tedbirler derhal hayata geçirilmelidir. 6284 sayılı yasa tam anlamıyla uygulanmalı, kadınların koruma talepleri geçiştirilmeli ve failler caydırıcı cezalara çarptırılmalıdır.
Bizler, Ulaştepe ve Hürriyet Mahallesi kadınları olarak, kadına yönelik şiddetin son bulması, yasaların kadınları gerçekten koruyacak şekilde uygulanması ve faillerin cezasız kalmaması için buradayız. Hep birlikte, korkmadan, özgürce yaşayabileceğimiz bir dünya inşa edene kadar mücadelemize devam edeceğiz!'' denildi.